Eser: Mesnevi
Yazar: Mevlana
Konu: Aşk, tasavvuf, evrensel hakikatler
İçerik:
Mesnevi, Türk edebiyatında en önemli eserlerden biridir. Mevlana Celaleddin Rumi tarafından yazılmış olan eser, 26 bin beyit uzunluğundadır. Mesnevi, aşk, tasavvuf, evrensel hakikatler gibi konuları ele alan bir eserdir.
Eser, Mevlana’nın kendi hayatından ve çevresinden gözlemlediği olayları ve düşünceleri içerir. Eserin ilk altı kitabı, aşkı konu alır. Aşk, Mesnevi’de hem dünyevi hem de manevi aşk olarak ele alınır. Eserin sonraki kitapları ise tasavvuf, evrensel hakikatler ve dini konulara ayrılmıştır.
“Mevlana’nın Mesnevi”nde geniş bir konu yelpazesi bulunur. Eser, aşk, bilgelik, insanın doğası, Tanrı’ya ulaşma süreci, hayatın anlamı gibi temel konuları işler. Mevlana, eserinde öyküler, hikayeler ve şiirler aracılığıyla bu konuları açıklar. Aynı zamanda, Mesnevi’de tasavvufi öğretilere, ahlaki prensiplere ve insanın ruhsal evrimine dair derinlemesine düşünceler bulunur.
Mesnevi, Türk edebiyatında ve dünya edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Eser, birçok dile çevrilmiş ve birçok farklı yoruma konu olmuştur.
Mevlana’nın Mesnevi’si, genellikle içeriğinin zenginliği ve dilinin güzellikleri nedeniyle övgü almıştır. Eser, hem İslam dünyasında hem de dünya genelinde saygı gören bir literatür örneği olarak kabul edilir.
MEVLANA’NIN ÖĞÜTLERİ
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.
Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.
Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
--2--
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin?
Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.
Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir.
Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.
Gönül, gönül verilerek alınır.
İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.
Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.
--3--
Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.
Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Aradığın seni arayandır.
Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var.
Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.
Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.
Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler.
Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.
Adres:
Karacaoğlan Mahallesi 3749. sk No2 Yüreğir/Adana
Telefon
03223291308